28 Nisan 2012 Cumartesi

Sur



      Geçmişin kırgınlıkları, içime attıklarım vesaire.. Yaralanmış insanların daha fazla güldüğü gerceği diye bir şey varmış.. Evet.. İçime attıklarım ve hesaplaşamadıklarım var benim de. O kadar çok yara almışım o kadar sinmişim ki zamanla kendi içime. Bu içine sinmeler yaralanmalar yıktığım duvarlarımı bir bir sur olarak inşa etmeme neden oluyor şimdi. "Sert olursan elbet kırılırsın" cümlesinin buram buram hayatımda can bulması ve hücrelerime işlemesi.. "Öldürmeyen acı güçlendirir" 'in gönlümde çağlayan korkunç ama bir o kadar da güven veren sert ifadesi.. Yaşamda yorulmamak üzere ayarlanmış bir saat misali. Dinlenmeleri bile yavaşça yürüyerek olan bir insan.. Geçmişe teşekkür ederek geleceğe, iyiye,güzele odaklanıyorum şimdi.. Ne derler geçmişin sert deneyimleri olmasaydı gelecek bu kadar güzel olmazdı.. Hasretle.. 28.04.2012

26 Nisan 2012 Perşembe

2 Satır Kargacık Burgacık

Bir zamanlar birileri bana tarih okuyup ne yapacağımı sormuşlardı. Hatta sormamış direk yargılamışlardı. Bunun para kazandırmayan bir iş olduğunu, hayatımı mahvedeceğimi, matematikten bi şey anlasaydım ah neler yapabileceğimi söylemişlerdi. Şimdi ise ben 2 ay sonra tarih bölümü mezunu olmuş olacağım. Hem de inatla gitmek istemediğim, "Ben bilim yapacağım, yüzeysel şeyler öğrenemem!" dediğim eğitim fakültesine izahen, ben Fen- Edebiyat'tan mezun oluyorum. Size göstereceğim. En çok canımı yakan "2 Osmanlıca kargacık burgacık yazı okumak bir işe yaramaz." cümlesini yedirmeye geliyorum size. Cehaletiniz yanınıza kar kalmaz ancak zarar getirir. Geçmişin gizemini arayıp, mutlu olup ilim yolunda ilerleyeceğim.. 2 satır Osmanlıca diye küçümsediğiniz o yazı varya işte siz onun yanından dahi geçemezsiniz siz daha Latin alfabeli Türkçe'yi adam gibi okuyamayan, noktayı virgülü nereye koyacağını bilemeyen cahil takımı..

22 Nisan 2012 Pazar

İçime atamadım koştum geldim.. Hoş da geldim nası güzel geldim ..